Akupunktur neden günahtır? Bu soruyu anlamak için köklerine geri dönmemiz gerekiyor. Akupunkturun kökeni Uzak Doğu'ya dayanır. Katolik Kilisesi'nin öğretileriyle çelişen Çin Taoizmi ile doğrudan ilişkilidir. Sadelik, uyum ve doğa ile uyum içinde yaşama ilkelerine dayanmaktadır.

Akupunktur, iğneler kullanılarak akupunktur noktalarının uyarılmasını içeren bir yöntemdir. Sözde ilerici medyada, akupunkturun sayısız faydasını duymak zor değil. Uzmanlar bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, dokuları onardığını ve dolaşım sistemini uyararak ağrıları dindirdiğini belirtiyor. Daha az sıklıkla, akupunkturun hala resmi olarak geleneksel tıbbın dallarından biri olarak tanınmadığını söylüyorlar.

Kilise Katolik Kilisesi, kendi inananları tarafından akupunktur tedavisinin kullanılmasına karşı çıkmaktadır. Katolik din adamları tarafından öne sürülen ana argüman, uygulamayla bağlantılı olarak ruha yönelik tehlikedir. Akupunkturdan önce genellikle Taoist ritüeller uygulanır. Ayrıca, akupunktur uygulayıcıları tarafından gözlemlenen 'mucizevi etkilerin' aslında plasebo etkisi olduğunu kanıtlayan bilimsel çalışmalar da mevcuttur. Bu da akupunkturun etkinliğinin bilimden ziyade doğrudan inançla bağlantılı olduğunu kanıtlamaktadır.

Mesele Kilise'nin bir kez daha bilimle savaşmaya ve ilerlemeyi engellemeye çalışması değildir. Birçok rahip, beyin cerrahisinin gelişiminde büyük bir fırsat görüyor. Sinir deliklerinde yanlış bir şey yok. Ancak sorun, tıbbi prosedür Taoist bir ayin şeklini aldığında ortaya çıkıyor. Akupunkturda da durum tam olarak budur.